Ortaklardan Birinin Kendi Adına Marka Başvurusu Yapması – Kötüniyetli Marka 9

 

1- Kötüniyetli Marka Tescili Sayılan Haller Serisi

Uzun süre önce başladığımız, “kötüniyetli marka tescili sayılan başvuru türleri” temalı yazı serimizde ciddi bir birikim oluşmuş durumda. Yazı serimizin;

  • Birinci yazısında şirketten ayrılan ortağın şirket markasına benzer marka tescil ettirmesinin kötüniyetli olduğu, 
  • İkinci yazısında kötüniyetin bölünmezliği ilkesi gereği kötüniyetli marka başvurularında sınıf benzerliğine bakılmayacağı, 
  • Üçüncü yazısında Türkiye’de tescilli olmayan ünlü yabancı markanın aynısının tescilinin kötüniyetli sayılmayacağı, 
  • Dördüncü yazısında güvenin kötüye kullanılması, ticari şantaj, para koparmak, marka ticareti, başkalarının ticaretini engelleme, distribütörün kendi adına başvuru yapması gibi hallerin kötüniyetli marka tescili sayıldığı, 
  • Beşinci yazısında işletme devredenin devrettiği işletmeye ait unvanı kendi adına tescil ettirmeye çalışmasının kötüniyetli olduğu,
  • Altıncı yazısında önceye dayalı kullanım hakkı sahibinin varlığından haberdar olunmasının kötüniyetli marka başvurusu olduğu,
  • Yedinci yazısında inançlı işlem ile veya muvazaalı olarak yapılan marka başvurusunun kötüniyetli marka başvurusu olduğu,
  • Sekizinci yazısında tescilli bir markanın özgün bileşeninin aynen aktarım yoluyla marka başvurusuna konu edilmesinin kötüniyetli sayılıp sayılamayacağı tartışılmıştı.

Bu yazımızda, resmi yahut gayriresmi bir adi ortaklık ilişkisi esnasında kullanılan işaretin, adi ortaklık dağıldıktan sonra, ortaklardan birinin bu işareti kendi adına tescil ettirmek için başvuru yapması halinde, başvuru sınıfı kullanım sınıfından farklı olsa dahi, başvurunun kötüniyetli sayılıp sayılamayacağı tartışılacaktır.

2- Adi Ortaklık Tarafından Kullanılan İşareti Ortaklardan Biri Adına Tescili İçin Başvuru

Resmi kanallarla yahut gayri resmi sıfatla, adi ortaklık şeklinde birlikte ticari bir faaliyet gösteren kişiler arasında güven ilişkisi esastır. Bu ortaklık; şirket ile gerçek kişi arasında, şirket – şirket arasında, gerçek kişi – gerçek kişi arasında olabilir. Ortaklığı oluşturanlardan birinin, ortaklık tarafından kullanılan işareti kendi adına tescil ettirmek için marka başvurusuna konu etmesi güven ilişkisini zedeleyen davranışlardan biri olup, hukuk düzenince korunmamalıdır. Kötüniyetli marka tescili niteliğinde olduğu Yargıtay tarafından da kabul edilmiştir. Özellikle kararda vurgulanan bir husus dikkat çekmektedir. Ortaklık, bu işareti başka emtia grubunda (başka sınıfta) kullanmış olsa bile diğer ortakların başka sınıflar için yapılmış başvurulara da kötüniyet nedeniyle itiraz hakkı vardır.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 22.02.2021 tarihli, 2020/1700 E. - 2021/1540 K. sayılı kararında: “… tüm dosya kapsamında yapılan incelemede; davacı ... (şirket ile) davalı gerçek kişinin birlikte bir süre davaya konu “...” ibaresini ve özgün logosunu kullanarak müzik organizasyonu faaliyetleri icra ettikleri, bu suretle aralarında adi ortaklık niteliğinde bir ilişki bulunduğundan dava konusu ibare ve özgün logo üzerinde birlikte hak sahibi oldukları anlaşılmış olup, bu manada ortaklardan herhangi birinin diğer ortaktan habersiz bir şekilde, hangi sınıfta olursa olsun, dava konusu özgün ibare ve logoyu kendi adına marka olarak tescilinin kötüniyetli bir tescil olduğu değerlendirilmesi gerekir. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesince, davalı gerçek kişiye ait marka başvurusunun kötüniyetli olduğunun kabulüyle, davalı kurumun YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğüne ilişkin istemler yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken…”

Sonuç Olarak

Marka tescil başvurularının kötüniyetli olup olmadığı Kanun’da düzenlenmemiştir. Yargıtay uygulamaları ile hangi başvuruların ya da hangi ilişkilerin kötüniyetli kabul edileceği şekillenmektedir. Bu nedenle bu serimiz çok değerli bir birikim sunmaktadır. Adi ortaklığın kullandığı marka, ortaklardan biri tarafından, diğerlerinin rızası olmadan, artık bu işaret kullanılmıyor olsa bile marka tescil başvurusuna konu edilemez. Hatta bu işaret başka emtialarda kullanılmış olmasına rağmen, farklı bir emtia için de başvuruya konu edilemez. Kötüniyet, bölünemez ve hukuk düzeni tarafından korunamaz.

Daha fazla bilgi, marka davaları, marka tescili ve marka danışmanlığı için Whatsapp hattımızdan veya mail yoluyla bizimle hemen iletişime geçebilirsiniz. 04.04.2022

 

Ecenur Tuncel Uyanık

Av. Ecenur Tuncel Uyanık

Yazar, İzmir Barosu'na kayıtlı Avukat olup, aynı zamanda Türk Patent ve Marka Kurumu'na kayıtlı yetkili Marka Vekilidir. Marka Hukuku alanında çalışmalarını yoğunlaştırmıştır.