Yargıtay Kararları Serisi: Son Harfleri Farklı Olan Markalarda Benzerlik İncelemesi

ÖZETİ: Davacı tarafça 99 022129 tescil numaralı ve “BEBEM” ibareli marka mesnet tutularak 2014/81827 başvuru numaralı ve “BEBEMAS” ibareli marka başvurusuna itiraz edilmiş, itiraz nihai olarak YİDK tarafından reddedilmiştir. Kararın iptali açılan davada yerel mahkeme YİDK kararını haklı bulmuş ve davayı şu gerekçe ile reddetmiştir: “...her ne kadar markalarda “BEBE” ve “BEBE” ibaresine eklenen “M” harfi ortak olsa da markaların son hecelerindeki farklılığın markalar arasında yeterli farklılaşmayı sağladığının kabulünün gerekeceği, keza markanın bütününü göz ardı ederek salt “BEBE” ve “BEBEM” ibarelerinin ortak olmasına bağlı olarak iltibas olduğu yönünde bir kanıya ulaşmanın doğru olmadığı, bu bağlamda markaların görsel, fonetik veya işitsel benzerlik açısından ilgili tüketici kitlesi nezdinde tescil kapsamında benzer olduğu tespit edilen, hijyen sağlayıcı ürünler yönünden iltibas ihtimalinin bulunmadığı, dava konusu marka başvurusunun davacı yana ait markaları ile yukarıda 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi uyarınca ilgili tüketici kitlesi bakımından aralarında iltibasa neden olabilecek düzeyde bir benzerliğin mevcut olmadığı, 08.01.2016 tarih ve 2016-M-38 sayılı YİDK kararının iptali şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.” (ONANMASINA) (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin, 05.10.2022 tarihli, 2021/2041 E. - 2022/6671 K. sayılı kararı)

 

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 28.12.2017 tarih ve 2016/106 E. - 2017/516 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 11.12.2020 tarih ve 2019/717 E. - 2020/1116 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkili şirketin hijyenik ürünler, temizlik için kağıt mamülleri ve benzer ürünler ile deterjan emtiaları üretimi alanında faaliyette bulunan ve bu alanlarda ürettiği ürünlerde kullanılan “Bebem” markasının sahibi olduğunu, davalı şirket tarafından 2014/81827 işlem numarası ile yapılan “BEBEMAS” ibareli marka başvurusunun müvekkilinin markaları ile benzer olduğunu ve karıştırılma ihtimalinin bulunduğunu, Markalar Dairesine 556 sayılı KHK’nın 8/1-b ve 35. maddeleri uyarınca yaptıkları itirazın, markaların benzer olmadığı ve karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı gerekçesi ile reddedildiğini, bu karara yapılan itirazın ise YİDK kararı ile reddedildiğini, oysa markaların görsel, işitsel ve anlamsal olarak benzer olduğunu ve aynı sınıflarda tescil edilmek istendiğini, tüketicilerin bu iki markayı telaffuz ederken ve görsel olarak karıştırılmalarının kaçınılmaz olmasının yanı sıra bu iki markanın aynı firmaya ait olduğunu düşünme tehlikesinin de bulunduğunu ileri sürerek dava konusu YİDK kararının 05. sınıf için iptaline ve dava konusu 2014/81827 numaralı markanın 05. sınıf için hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, müvekkilinin kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Diğer davalı, cevap vermemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu marka ile davacı markalarının bütünsel anlamda yapılan karşılaştırması sonucunda, taraf markalarının tescil kapsamındaki emtia bakımından hitap ettiği tüketici kitlesi nezdinde birbirlerinin farklı versiyonları, alternatifleri veya bir serinin devamı olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı, her ne kadar markalarda “BEBE” ve “BEBE” ibaresine eklenen “M” harfi ortak olsa da markaların son hecelerindeki farklılığın markalar arasında yeterli farklılaşmayı sağladığının kabulünün gerekeceği, keza markanın bütününü göz ardı ederek salt “BEBE” ve “BEBEM” ibarelerinin ortak olmasına bağlı olarak iltibas olduğu yönünde bir kanıya ulaşmanın doğru olmadığı, bu bağlamda markaların görsel, fonetik veya işitsel benzerlik açısından ilgili tüketici kitlesi nezdinde tescil kapsamında benzer olduğu tespit edilen, hijyen sağlayıcı ürünler yönünden iltibas ihtimalinin bulunmadığı, dava konusu marka başvurusunun davacı yana ait markaları ile yukarıda 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi uyarınca ilgili tüketici kitlesi bakımından aralarında iltibasa neden olabilecek düzeyde bir benzerliğin mevcut olmadığı, 08.01.2016 tarih ve 2016-M-38 sayılı YİDK kararının iptali şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili istinaf etmiştir.

Bölge adliye mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, taraf markalarının tescil kapsamındaki emtia bakımından hitap ettiği tüketici kitlesi nezdinde birbirlerinin farklı versiyonları, alternatifleri veya bir serinin devamı olarak nitelendirilmeyeceği, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi uyarınca ibareler arasında iltibasa neden olabilecek düzeyde bir benzerliğin mevcut olmadığı, somut uyuşmazlık için emsal olarak alınabilecek olan, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 2012/5890 Esas, 2013/5751 Karar ve 25.03.2013 Tarihli kararında da "BEBEM" ve "BEBEFİX" ibareli markalar ile “BEBEMED” ibareli marka arasında benzerlik bulunmadığının belirlendiği gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 05/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

 

Ecenur Tuncel Uyanık

Av. Ecenur Tuncel Uyanık

Yazar, İzmir Barosu'na kayıtlı Avukat olup, aynı zamanda Türk Patent ve Marka Kurumu'na kayıtlı yetkili Marka Vekilidir. Marka Hukuku alanında çalışmalarını yoğunlaştırmıştır.