Aspava Markası ve İsim Eklenerek Yapılan Marka Başvurularının Durumu
1- Aspava İsimli Restoran İşletmeleri ve Aspava Kelimesinin Markada Asli Unsur Olup Olmadığı Sorunu
"ASPAVA" kelimesi, ... isimli yazarın 1960 ve 1971 yıllarında yayınlanan kitaplarında, “Allah Sıhhat Para Aşk Versin Amin” ibaresinin kısaltması olarak kullanılmıştır[1]. O tarihlerden bu yana ve özellikle son dönemlerde, bu ibarenin yiyecek-içecek sektöründe yaygın olarak kullanıldığı, lokantacılık faaliyetlerinde ülke genelinde ve özellikle Ankara’da tescilli, tescilsiz yoğun kullanımının bulunduğu görülmektedir.
Çok sayıda işletme sahibi tarafından “… Usta” ve/veya “…’nın Yeri” gibi kelime unsurları eklenerek “ASPAVA” kelimesi ile çok sayıda marka tescil başvurusunun yapıldığı ve yapılmaya da devam edildiği, bu başvuruların bir kısmının itiraz edilmeksizin tescil edildiği, bazılarının ise itiraz üzerine reddedildiği görülmektedir. Tescil edilenler bakımından ise bu markaların hükümsüzlük davalarına konu edildiği görülmektedir. Gerçekten de TPMK kayıtlarında “aspava” kelimesi ile araştırma yapıldığında ilgili sekörde yüzlerle ifade edilebilecek sayıda marka başvurusunun bulunduğu ve birçoğunun ufak eklemelerle tescil edildiği görülmektedir. Fakat açılan davalarda “aspava” kelimesinin asli unsur olarak değerlendirildiği ve bu markaların hükümsüz kılındığı görülmektedir.
2- Aspava Kelimesinin Marka Sahibi ve Hükümsüzlük Davalarının Değerlendirilmesi
2.1. Aspava – Şimşek Aspava Davası[2]
“Davacı vekili, davacı şirketin kurucusunun dünyaca ünlü güreşçi … olduğunu, 1963 yılında Ankara’da açılmış Aspava isimli lokantanın hala aynı adreste faaliyetlerine devam ettiğini, ASPAVA markasının, davacı şirket adına 23.12.1996 tarihinde 168490 numara ile tescil ettirildiğini, ASPAVA markasını ilk tescil ettiren kişi ve dolayısıyla gerçek sahibinin davacı olduğunu, davalının … “ŞİMŞEK ASPAVA” ve sair ibareli markalarının hükümsüzlüğüne ve sicilinden terkinine karar verilmesini istemiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce, davaya konu davalı markalarının asli unsurunun "ASPAVA" ibaresi olduğu, diğer unsurların yardımcı unsur olduğu, bu nedenle "aspava" asıl unsurlu taraf markaları arasında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, davacı markasının jenerik hale geldiğinden bahisle hükümsüzlüğüne karar verilmediği sürece hukuki korumanın devam edeceği, dolayısıyla mahkemenin, "ASPAVA" ibaresinin ayırt edici özelliğinin bulunmadığı yönündeki gerekçesinin yerinde olmadığı gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir. (ONANMASINA)
2.2. Aspava - Meşhur Cengiz Yıldırım Aspava Davası[3]
“Davacı vekili, müvekkil şirketin kurucusunun ve ölünceye kadar sahibinin dünyaca ünlü güreşçi … olduğunu, 1964 yılında Ankara’da açmış olduğu Aspava isimli lokantanın hala aynı faaliyetlerine devam ettiğini ve Ankara’nın en bilinen işletmelerinden biri bulunduğunu, müvekkil şirketin "ASPAVA" markasını, 14.03.1996 tarihinde adına tescil ettirdiğini ve tescilinin 14.03.2016 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile yenilendiğini, müvekkil şirketin, markayı ilk tescil ettiren kişi ve gerçek hak sahibi olduğunu, davalının bu durumu bilmesine rağmen, "Aspava" markasını benzer kategorideki ürünler için “Meşhur Cengiz Yıldırım Aspava” adı altında 06.05.2015 tarihinde tescil ettirdiğini ve “Meşhur Cengiz Yıldırım Aspava” markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; dava konusu markanın kapsamında bulunan "yiyecek içecek sağlanması hizmetleri" ile davacıya ait markanın kapsamındaki mallar arasında 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi kapsamında benzer oldukları sonucuna varıldığı, her ne kadar mahkemece "aspava" ibaresinin ayırt ediciliğinin düşük olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, bir marka tescilli olduğu sürece 556 sayılı KHK kapsamında korunacak olup, davacı markasının 556 sayılı KHK'nın 42. maddesi hükümlerine dayalı olarak jenerik hale geldiğinden bahisle hükümsüzlüğüne karar verilmediği sürece korumanın devam edeceği, öte yandan, hükümsüzlüğü istenen dava konusu markada, davacı markasının asli unsurunu teşkil eden "ASPAVA" ibaresi dışında kişi ismine yer verilmiş olup, bu farklılık iltibas tehlikesini ortadan kaldırmadığından ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile, davalı adına tescilli 2014/52239 sayılı "MEŞHUR CENGİZ YILDIRIM ASPAVA" ibareli markanın 43. sınıfta yer alan; "Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri" yönünden hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine karar verilmiştir. (ONANMASINA)
2.3. Aspava – Aspava Lezzet Ustası Davası[4]
“Davacı vekili, müvekkil şirketin Ankara merkezli bir şirket olduğunu, lokanta işletmeciliği ile uğraştığını, 1964 yılında Ankara'da "Aspava" isimi ile açmış olduğu lokantanın halen devam ettiğini, Ankara'nın en bilinen ticari işletmesi olduğunu, "Aspava" ibaresini 14/03/1996 tarihinde adına marka olarak tescil ettirdiğini, markanın gerçek sahibinin müvekkili olduğunu, davalının, müvekkili markasının tescilli olduğu ürünler ile benzer sınıfta "Aspava Lezzet Ustası" ibaresini adına marka olarak tescil ettirdiğini, davalı markasının hükümsüzlüğüne ve marka sicilinden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İstinaf Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, marka hukukunda tescilde teklik ilkesinin geçerli olduğu, bu ilke uyarınca, bir işaret üzerinde önceye dayalı gerçek hak sahibi olanların itirazı üzerine, koşulların oluşması halinde, bu işaretin aynı veya benzeri olan işaretin başkası adına marka olarak tescil edilmesine karşı çıkma veya tescil edilmiş ise hükümsüzlüğünü talep etme hakkı bulunduğu, bununla birlikte önceye dayalı gerçek hak sahipliği, tescil edilmiş bir markayı hükümsüz kıldırmadan, hak sahibine kendi markasını tescil ettirme hakkı vermeyeceği, bu itibarla "ASPAVA" ibaresi üzerindeki gerçek hak sahipliğinin davacıda olduğu, bir an için davalının ibare üzerinde hak sahibi olduğu kabul edilse dahi bu durum davalıya ancak markasını tescilsiz biçimde kullanma imkanı vereceği, davacının tescilli markası karşısında söz konusu ibareyi adına tescil imkanı sağlamayacağı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesinin kaldırılmasına, davanın kabulü ile davalı adına tescilli 2011/97798 sayılı "Aspava Lezzet Ustası" ibareli markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine, karar verilmiştir. (ONANMASINA)
Sonuç Olarak
“Aspava” özel bir sunum şekli ile tanınan ve özellikle Ankara’da bir anda artan işletme sayısı ile meşhur hale gelmiş bir işletmecilik modelini kastetmektedir. Aspava kelimesi, sektörde herkesçe kullanlan ve bilinen, vasıf bildiren bir kelime niteliğindedir. Bir dönem için aksi kabul edilebilecek olsa bile “aspava” kelimesi jenerik ad haline gelmiştir. Jenerik ad haline gelmiş bir adın ayırt ediciliğinin kalmadığı noktasında da şüphe yoktur. Bu nedenle “aspava” kelimesi, sonraki tarihli marka tescil başvuruları bakımından markanın asli unsurunu değil, tali unsurunu oluşturmaktadır. Tüketici tarafından da markasal olarak algılanan unsur “aspava” kelimesi değil, önüne veya sonuna eklenen kelime unsurlarıdır. Aspava kelime unsurunu içeren markaların hükümsüzlük davasında aksi görüş ile hükümsüz kılınması, marka başvurucularının “jenerik ad nedeniyle iptal davası” açmaya zorlanması anlamına gelmektedir.
Daha fazla bilgi, hukuki danışmanlık ve sorularınız için Whatsapp hattımızdan veya mail yoluyla bizimle hemen iletişime geçebilirsiniz. 21.03.2023
[1] Kırşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 17/01/2018 tarih ve 2016/830 E. - 2018/27 K. sayılı kararından.
[2] Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 29.06.2020 tarihli, 2019/4416 E. - 2020/3297 K. sayılı kararı.
[3] Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 29.06.2020 tarihli, 2019/5228 E. ve 2020/3280 K. sayılı kararı.
[4] Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 13.01.2020 tarihli, 2019/2277 E. - 2020/308 K. sayılı kararı.